Dan Dan Çekilin Yoldan Geliyor Vatman

Tramvay

1930’lu yıllarda doğan ve ilk çocukluk yıllarında İstanbul’da yaşamış olup, tramvaya binmiş olan büyüklerimizin keyifle hatırlayacakları bir tekerleme olsa gerek; “Dan dan dan, çekilin yoldan, geliyor vatman...”

Benim çocukluk hatıralarımın içinde yeralan ise; halen hizmet vermekte olan ve ilk sözleşmesi 1869’da imzalanan, Tünel (Karaköy-Beyoğlu füniküler) hattıdır.

1869 yılında Avusturya-Macaristan'dan ağır yük taşımada koşum hayvanı olarak kullanılan Katana denilen atların ve tramvayların getirilmesiyle, ilk atlı tramvay seferleri başlamış.

1875 yılında ilk seferlerine başlayan Tünel inşaatı ise, 1870 yılında Fransız sermayeli bir şirket kurularak, ilk  istimlak çalışmalarına başlamış.

Şehrini TanıAvrupa Yakasının ilk atlı tramvay hatları; Azapkapı-Beşiktaş, Azapkapı-Aksaray, Yedikule-Aksaray, Aksaray-Topkapı, Eminönü-Aksaray, Kabataş -Ortaköy, Edirnekapı-Eminönü, Kabataş-Ortaköy, Tepebaşı-Ortaköy hatlarıdır. En son Emirgan-Ortaköy hattının açılması sonrası, 1912 yılında patlak veren Balkan Harbi ve sonrasında 1914 yılında çıkan Birinci Dünya Savaşı ile birlikte iki kere tramvay seferleri geçici olarak durdurulmuştur.

Anadolu Yakası'nda ise ilk hat Üsküdar-Kısıklı hattıdır. Üsküdar yokuşlu bir semt olduğundan, kışın bu güzergahta çok karlı havalarda yolun buz tutmasından dolayı, tramvay yokuşu çıkamaz ve çoğu zaman yolcular inip yürümek zorunda kalırmış.

Cumhuriyetin yeni kurulduğu yıllar, savaş sonrası toparlamaya çalışan bir halk, İmparatorluk'tan Cumhuriyet’e geçişle birlikte gelen yenilikler hayatın her alanında olduğu gibi İstanbul toplu taşımada da kendini göstermeye başlamış.

İlk olarak 1924 yılında tramvay hatlarında perde uygulaması kaldırılıp, kadınlarla erkeklerin bir arada seyahat etmelerine izin verilmiş. Yine o yıllarda Tıbbiye öğrencileri için olan indirimli bilet hakkı, Dersaadet Tramvay Şirketi tarafından uygulanmak istenmeyince, öğrenciler ile yetkililer arasında arbede çıkmış.

Bir yandan gelen yenilikler, bir yandan yeniliklere karşı olan direnmeler tarihin her döneminde her alanda karşımıza çıkıyor.

KŞehrini Tanıadıköy Haldun Taner Tiyatrosu'nun olduğu meydanın ilerisinden şimdiki Adalar İskelesi'nin orda yer alan tramvay ana durağından; Üsküdar-Kadıköy, Kadıköy-Haydarpaşa, Kadıköy-Moda, Kadıköy-Fenerbahçe ve en son 1933 yılında kurulan Kadıköy -Bostancı hattı ile Anadolu Yakası'nın tramvay güzergahları da tamamlanmış.

O yılların İstanbul'unu çoğumuz fotoğraflardan, seyrettiğimiz filmlerden, ebeveynlerimizin hatıralarından dinlediğimiz kadarıyla hayal etmeye çalışıyoruz.

Özellikle tramvay, bir dönemin popüler aracı olarak İstanbul halkının hatıralarında önemli yere sahip zamanının hem eğlence hem sosyalleşme aracı olmuş.

Tramvay'ın toplu taşıma aracı olarak kullanıldığı 1930-40'lı yıllarda, Çamlıca-Bebek, Üsküdar ve Bostancı'dan sonra yol olmadığı için zenginler faytonla yolculuklarına devam edermiş.

Sınıf farkı her ne kadar kendini tramvay içinde oturulan koltukların rengiyle belli etse de insanlar birbirine selam vererek yolculuğa başlar, yolculuğu sırasında yanındakiyle hoş sohbette olup inerken de sıcak bir "Allaha ısmarladık" ile nezaketi elden bırakmazmış.

Şehrini TanıÇocuklar ve gençler içinse arkasında üzüm salkımı gibi tramvayın demirlerine asılıp ücret ödemeden canlarını tehlikeye attıkları bir o kadar da eğlendikleri bir yolculuk olurmuş çoğu.

Düşünsenize koca bir şehir ve tek toplu taşıma aracı, tabi ki kalabalık tabiri o dönemlerde de dilde olurmuş. Biletçi genelde kalabalıktan, elinde taşıdığı bilet kutusunu göğsünün üstüne gelecek şekilde yukarda tutar, tam ve talebe biletlerini bu şekilde kesebilirmiş. Biletçinin gözünden kaçabilen olur diye de ara ara bazı duraklardan kontrolör biner ve rastgele yolculara biletini sorarmış.

Sadece yazları "Kadıköy-Bostancı" arasındaki 4 numaralı hatta ve "Kadıköy-Fenerbahçe" arasındaki 6 numaralı hatta hizmet veren 101-102-103-104 numaralı açık tramvay römorkları ise bir dönemin yazlık sinemaları gibi yazlık binilen üstü ve etrafı açık  tramvaylardı. Her tarafı bayrak ve flamalarla dolu olan bu römorklar, muhtemelen yolculuğu daha keyifli ve ayrıcalıklı yapıyordu.

Şehrini TanıParke taşlı  yollarda iki yana dizilmiş birbirinden hoş eski ahşap İstanbul evlerinin, kiliselerin, camilerin, dükkanların arasında koşturan insanların sesine karışan Tramvay Sesi ve çocukların "Dan dan dan, çekilin yoldan, geliyor vatman" nidalarıyla her durakta karşıladığı tramvay nostaljisini yaşamak isterseniz; sizleri Kadıköy-Moda ve İstiklal Caddesi'nde halen hizmet vermekte olan güzergahlarda, travmaya binmeye davet ediyorum.

1967 yılında Kadıköy Kuşdili Caddesi'nde kurulmuş olan "İETT Taşıt Müzesi" 1982 yılında hizmetini durdursa da zamanının 1. ve 2. mevkili 40 adet motristen biri olan "35" kapı numaralı tramvayı da günümüzde sergilendiği Koç Müzesi'nde görme imkanını bulabilirsiniz.

Metin: Gamze Tuncay

-->