İtiraz sürecine kadar Kanal İstanbul hakkında yeterince bilgi sahibi olmayan bir gönüllümüz, ilk olarak 2011 seçimlerinde duyduğu Kanal İstanbul Projesiyle ilgili itiraz dilekçesi verme sürecinde yaşadıklarını anlatıyor...
"Kanal Projesinin İstanbul için nasıl bir tehdit oluşturduğunu o zaman anlayamamış, yeterince araştıramamıştım.
İtiraz süreci gündeme geldiğinde önce, projeyle ilgili Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) karşı çıkma nedenlerini araştırarak detaylı bilgi sahibi oldum.
Sonrasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun konuyla ilgili 15 maddelik açıklamasıyla durumun önemini daha net bir şekilde kavrayabildim.
Sayın Ekrem İmamoğlu, bizleri, şehrimizi sahiplenmek üzere ÇED Raporuna itiraz etmeye davet etti. Bizler de ailelerimizle birlikte sürece katıldık. Dilekçelerimizi vermeye gittik."
Çok yoğun bir ilgi ve katılım vardı. Genç-yaşlı demeden hemen herkes itiraz etmek için oradaydı. Aşırı kalabalıklaşan sıraları görünce, bekleyenlere yardımcı olmak ve işlemleri hızlandırmak amacıyla orada bulunan diğer İstanbul Gönüllüsü arkadaşlarımızla birlikte harekete geçtik. Daha önce de birlikte çalışmıştık, hızlı bir şekilde organize olmak ve insanlara yardım etmek bizim için oldukça kolaydı. Gün boyunca itiraz dilekçesi vermeye gelenlerin süreçle ilgili sorularını cevaplayıp, dayanışma içinde çalıştık.
Buz gibi havaya rağmen, sürece katılan vatandaşların çevresindekileri de bilinçlendirmesinin etkisiyle, kalabalık günden güne arttı. Herkesin birbirine yardımcı olmak, en önemlisi de İstanbul için bir şeyler yapmak istediği güzel bir atmosfer oluştu. Böylece, yalnız olmadığımızı anladık. Muazzam bir özveri, müthiş bir dayanışma, anlatılmaz ve paha biçilemez bir birliktelik oluştu.
Gururluyuz çünkü şikayet etmedik. Bir şeyleri değiştirmek için hareket ettik. Etkili olduğumuzu da, haberlerde kendimizi gördüğümüzde daha iyi anlamış olduk. Bu motivasyonla İBB’nin organize ettiği Kanal İstanbul Çalıştayı'na da katıldık. İtirazlarımızın ne kadar haklı olduğu, pek çok farklı alandan gelen uzmanların görüşleriyle defalarca teyit edilmiş oldu.
Umutluyuz!
İstanbullular olarak, aşkla sevdiğimiz bu şehre biz de katkı sağlayabiliyoruz. Suya atılan bir taş gibi yarattığımız etkinin halka halka yayıldığını görebiliyoruz artık."
Zeynep Gorbon
İstanbul Gönüllüleri ve beraberinde Kanal İstanbul Projesi'ne itiraz edenlerin, süreç içinde yaşadıkları böyleydi.
Şikayet etmek yerine çözüm üreten, bu çözüm yolunda organize olan ve emek veren gönüllülerimizin süreçle ilgili gururlu ve umutlu olması hepimize güç veriyor!
Sen de gel, gücümüze güç katalım!