İstanbul Şehri Fahri Hemşerisi: Pierre Loti

İstanbul’un en güzel manzaralarından birisine bakarak bir kahve içmek istediğinizde kime sorsanız aynı yanıtı alırsınız: “Piyer Loti Tepesi”. Sıcak bir İstanbul gününde ya da kar varken, Haliç Köprüsü’nden geçip Eyüp Sultan Camii’nin oraya atın kendinizi. Buradan teleferiğe binin. Gözünüzün önünde serili bu muhteşem şehir, aklınızda Münir Nurettin Selçuk’un Hicaz şarkısı “Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul”. Siz de hak vereceksiniz: Buralarda İstanbul’un sesi Münir Nurettin Selçuk’tur.

Sade bir semtini sevmenin bile bir ömre değer olduğu İstanbul’un eşsiz güzelliğini tüm cömertliği ile sergilediği Piyer Loti Tepesi’nden Haliç’i göreceksiniz. Haliç’e doğru esen rüzgâra verin denizin üzerine koysun duygularınızı, düşüncelerinizi, belki dertlerinizi. Deniz üzerinde yürüdüğünüzü hissedeceksiniz. Karşınızda önce daralan, sonra dünyalar kadar genişleyen bir dert ortağı, anlatmadan yanıtlayacak sizi: “Her karanlık elbet aydınlığa, her yürek sıkışıklığı elbet engin denizlere açılır…”  

 

Pierre Loti

Muhtemeldir ki Louis Marie Julien Viau da bu manzarayı görür görmez aynısını düşündü ve ilk kitabını yazmaya cesaret etti. Pierre Loti adıyla bilinen Viau, 1789 yılında Fransızca adı Aziyadé olan ve Türkçe’de de Aziyade olarak bilinen kitabını İstanbul’dan, bazı kaynaklara göre de İstanbul’da yaşayan bir Çerkes güzelden esinlenerek yazdı. Pierre Loti’nin romanındaki İstanbul güzellemeleri, aşkın esini değil de neydi?

 

14 Ocak 1850 yılında Fransa’nın Rochefort kentinde dünyaya geldi. 17 yaşında Fransız Deniz Kuvvetleri’nde denizcilik eğitimi almaya başladı ve seferlere çıktı. Bazı kaynaklara göre Viau’ya, Okyanusya’ya bir seferi esnasında Tahitili yerliler tarafından “egzotik yerlerde yetişen çiçek” anlamına gelen “Loti” ismi verildi ve Pierre Loti ismi böylelikle oluştu. Loti, 1868 yılında İstanbul’a bir Fransız gemisi ile görevli subay olarak geldi. İstanbul’da bulunduğu zaman boyunca Eyüpsultan’da yaşadı. Geldikten 3 yıl sonra Aziyade’yi yazan Loti, 1913 yılında yazdığı La Turquie Agonisante (Can Çekişen Türkiye) kitabında, batı politikalarını eleştirdi. Aynı yıl Türkiye’ye gelen Loti, Sultan Reşat tarafından ağırlanarak sarayda konuk edildi. Pierre Loti, Balkan Savaşları’nda, I. Dünya Savaşı’nda ve savaşın ardından başlayan Anadolu işgalinde Türkiye’yi savunan yazılar yazdı. İstiklal Harbi’nde Anadolu’daki direnişe destek verdi ve ülkesi Fransa’yı ağır dille eleştirdiği bir mektup yazdı. 

 

Türkiye ve Türk insanına olan sevgisini her fırsatta dile getiren Loti, 1921 yılında, Müfide Ferit (Tek) başkanlığında bir heyet ile Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Pierre Loti’ye İstanbul’un fahri hemşerilik beratını takdim etti. Müfide Ferit Tek, Kurtuluş Savaşı’nın son dönemlerinde Pierre Loti ile Mustafa Kemal Atatürk’ün yazışmalarında da aracılık etmişti. 

 

-->