Hatırlar mısınız? Güzellik yarışmalarında kraliçe adaylarına; “Elinde sihirli bir değnek olsa dünyada neyi değiştirirdin?” sorusu yöneltilirdi, güzellerimizin cevabı genellikle; “Dünyada tüm savaşları bitirmek isterdim.” olurdu.
Peki, savaşsız bir dünya mümkün mü ya da sihirli bir değnekle tüm savaşları bitirebilir miyiz? Durun, hemen cevap vermeyin. Size reddedemeyeceğiniz bir teklifim olacak. Elimde zaman makinesi biletlerim var. Benimle birlikte 1965 Amerika’sına gelmeye ne dersiniz? Korkmayın, zaman makinesinden iner inmez Vietnam’a asker olarak gönderilmeyeceğiz. Bizim yolculuğumuz, o sırada başlayan barış hareketinin sahibi çiçek çocuklarının yanına olacak. Onlarla tanıştıktan hemen sonra, sihirli bir otobüse bineceğiz ve ardından ver elini Nepal! Tabii Nepal-Katmandu öncesinde bir mola veririz değil mi? Tabii ki vereceğiz, ilk durağımız İstanbul Lale Restoran olacak. Sonrası mı? Sonrası, buluşma ve bir kaşık sütlaç.
Çiçek çocuklar, 68 kuşağının en önemli temsilcileridir. Aynı zamanda “hippi” olarak bilinen bu çocuklar, barış hareketinin temsilcileridir. Birçok kimseler “Çiçek Çocuk” ismini Scott McKenzie’nin ‘San Fransisco’ adlı şarkısının (San Fransisco’ya gidersen saçına çiçek taktığından emin ol) dizesinden aldığını düşünse de onlara bu ismi veren aslında; barış hareketi sırasında kendilerine polis tarafından uzanan namluların ucuna taktıkları çiçeklerdir. “Aşk, özgürlük ve barış” sloganları ile hayat görüşlerini açıkça ifade ederler. Kıyafetleri, aksesuarları, dinledikleri müzikler ve yaşam biçimleri herkesten farklıdır. Zaten kim “herkes” olmak ister ki? En önemli özellikleri, seyahat etmeyi çok sevmeleridir. “1950’li yılların “Beatnik” geleneğini, 68 kuşağı çiçek çocuklarda devam ettirir ve doğayla iç içe yaşamayı benimserler. Sisteme, geleneğe ve alışıldık yaşam biçimlerine muhalif duruş sergileyen bu gençler Doğu mitleri ve kültürüyle ilgili kitapları, okumayı tercih ederler. Doğu felsefesini ve seyahat tutkularıyla “Magic Bus” adını verdikleri otobüsleriyle sihirli bir yolculuğa çıkarlar. Hedef Nepal- Katmandu’dur.
Amerikalı, Avrupalı ve İngiliz savaş karşıtı, barışçıl binlerce genç Asya kıtasına yönelir. Otostop ya da konforsuz otobüslerde yolculuk yapan çiçek çocukların ilk durağı İstanbul’dur. İstanbul’da uzunca kalır, sonrasında 40 dolara anlaştıkları otobüs şoförleri; Katmandu’ya İran-Tahran yahut Afganistan-Kabil’den bir aktarma daha yaparak ulaştırır onları. Sultanahmet’te yer alan Lale Restoran (Pudding Shop) ve çiçek çocukların hikayesi de uzunca kaldıkları İstanbul günlerinde başlar.
Puding Shop çiçek çocukların Lale Restoran’a verdikleri takma addır. Beatniklerle buluşma noktaları olan Lale Restoran’ın “Puding Shop” adını alması lezzetine doyum olmayan, eşsiz sütlaçlarının meziyetidir. Yıllarca şekercilik yapan Kastamonulu bir aileye ait olan restoran çiçek çocuklara 1960’lardan itibaren dost kapısı olmuştur. Hatta öyle ki dükkânın sahibi Namık Çolpan bir röportajında çiçek çocuklarla ilişkisinden şu sözlerle bahseder; “Henüz çocuktum. Açık havada geceleyen Hippiler, sabah kahvaltısı için pastanemize gelmeye başladı. Babam sıcak çorba ve kahvaltı vermeye başladı. Elbette onların çok sevdiği sütlacı yaptığımız için Puding Shop adını taktılar. Hippilere öğle yemeği vermeye de başladık. Hippiler çok geldiği için çevrede yaşayan Türkler başka yerlere gitti. Otobüs beklerken gitar çalıp eğlendiler. Caminin önünden dükkanımıza kadar geldiler ve yemekten sonra şarkılar söylediler. Çok uzun kaldıkları için zamanla onların tercümanı olduk, karakolda yanlarında bulunduk. Sokaklarda, parklarda, karavanlarda, otellerin teraslarında yatarlardı. İstanbul’u gezmeleri için yol tarif ederdik. Parası olmayanlara ücretsiz verirdik, 5-10 yıl sonra not kâğıdı ve para gönderip borçlarını öderlerdi. 1965’ten 1990’a kadar geldiler, 35 yıl çok iyi arkadaşlıklar edindik. Hiç zarar vermediler tam tersine hep iyi davrandılar. Kimisinin çocuğunun olduğunu, kimisinin babasının öldüğünü biz haber verdik. Vietnam Savaşı bitince hepsi meslek sahibi hatta iş insanı oldu. Yıllar sonra bu kez turist olarak tekrar karşımıza çıktıklarında biz tanıyamadık ama aynı sıcaklıkla konuştuk. Kendilerine güneş ya da çiçek çocukları diyen Hippiler ve 68 kuşağı gerçekten çok farklıydı. Parayı sevmezlerdi, onlardan hep iyilik gördük.”
Lale Restoran nam-ı diğer Puding Shop, sadece eşsiz lezzete sahip olan bir sütlaca sahip değil. En az çiçek çocukları yolculuğu kadar sihirli bir panoya da sahip. Bu panoda çiçek çocukların bir sonraki rotalarını belirtmek için elleriyle çizdikleri haritalar, acil ve kayıp aramaları, ailelerinin restorana ulaşıp çocukları için bıraktıkları notlar, Vietnam savaşı bitiminde Nepal’den ülkelerine dönmek için yola çıkan ve tekrar Sultanahmet’te yer alan Lale Restoran’a uğrayıp “Mutlaka Hindistan’a gitmelisiniz” tavsiyeleri…
Uzun bir zaman yolculuğu oldu değil mi? Sahi, yolculuğumuzun başında sorumuz neydi? “Dünyada savaşların sona ermesi mümkün mü?” Cevabı 68 kuşağında yollara dökülen çiçekler kulağınıza az önce fısıldadı, duydunuz mu? Ben duydum, mis gibi barış kokusu bir de üstü yanmış fırında sütlaç kokusu geldi burnuma.
Metin: Ece Poyraz
*Fotoğraflar için Lale Restoran'a teşekkürlerimizle...